Üniversiteye Başlayan Herkesin En Az Bir Kez Yaşadığı 10 Şey

Üniversite hayatı henüz oraya adım atmamış bünyeler ya da taze üniversiteliler için adeta bir efsaneler diyarıdır. Öyle ki üniversitede ”ilk senenin sonuna gelmeden hayatının aşkını bulursun (!) ve hatta hem sosyal hem akademik hayatta başarıdan başarıya koşmak aslında hiç de zor değildir.” dersek de inanmayın. 🙂

Çünkü hayatın en önemli kırılma noktalarından olan üniversiteye başlamak, aslında içinde hem şahane hem de berbat deneyimler barındıran maceralı bir yola çıkmaktan farksızdır. Biz de bu yüzden Pub Story olarak yemedik içmedik, bu sene üniversiteye adım atanları feci şekilde ilgilendiren bu içeriği hazırladık:

1) İlk günlerde edinilen arkadaşlarla aniden bozuşmak

Her ne hikmetse üniversitenin ilk günlerinde insanın herkesle kanka olası ve herkesle bir heves kaynaşası gelir. Ama bu aşırı heves patlaması genelde çabuk söner ve okulun ilk günlerinde can ciğer kuzu sarması gibi görünen arkadaşlıklar pek de uzun soluklu olmaz (İstisnalar hariç 🙂).

2) ”Hadi eve çıkalım” diye darlayan bir oda arkadaşına sahip olmak

Birçok üniversite öğrencisinin ortak hayali, kendine ait bir eve çıkıp rahat etmek olsa da çoğu öğrenci bu atılımı yapmak için bir süre beklemek ister. Ama kişinin bu temkinli yaklaşımına inat sürekli ”Hadi eve çıkalım” diyen ve oda arkadaşına ev hayatının güzellikleri konulu sübliminal mesajlar vermekten asla vazgeçmeyen oda arkadaşı da üniversite hayatının demirbaşlarındandır.

3)Öğrenci indirimi görünce işi abartmak

Gerçek olamayacak kadar cazip görünen öğrenci tarifelerini görünce kontrolden çıkıp bütçede dev delikler açmak işin fıtratında var. Korkmayın zamanla bu kampanyalara direnmeyi öğreniyorsunuz.

4) Partilemekten vizeleri unutmak

Okulun ilk dönemi olaylar öyle hızlı gelişir ki, insanlarla tanışayım, kaynaşayım; okulun içini dışını iyice öğreneyim derken bir bakmışsın ilk vizeler gelmiş bile! İşte bu dramı yaşamamak için okulun ilk dönemi mümkünse okul arkadaşlarınızla kaynaşarak geçirin ki sınav takviminden haberiniz olsun. 🙂

5)Okulun tüm imkanlarından yararlanmaya ant içmek

Yılların getirdiği gazla yapılan hareketlerden biri daha… İlk günlerde spor salonundan yüzme havuzuna; kütüphaneden müzik stüdyolarına koşturan, sonra da bu yerlerin adını bile unutan öğrenciler, öğrencilerimiz…

6)Daha sınıfın yerini öğrenmeden Erasmus hayalleri kurmak

Baba gibi konuşmak istemeyiz ama öğrenci değişim programlarına katılmak için not ortalaması şartını yerine getirmek de gerekiyor.

7) Kredi kartı olayına girip dert sahibi olmak

Bankaların öğrencilere ”düşük faiz” vaadiyle çıkardıkları kredi kartları genelde öğrencilerin başına dert açar. Ekstreler can yakar, ailelerle papaz olunur.

8) Hunharca öğrenci kulüplerine üye olmak

http://gph.is/2bDS716

Daha çok ”Bu kulübe de üye olayım bak buraya çok cool tipler geliyor’” mantığıyla gelişen kulüpçülük durumu, yetenek geliştirmekten ziyade sosyalleşme amacı güder. Ama hiçbir öğrenci kulübü Pub Story’nin son numarası Play Around’un kampüslerde oynanan versiyonu kadar işe yaramaz! Bizden söylemesi 😉

9)Keskin bir imaj değişikliğine gitmek

Bu durum genelde erkeklerde saç – sakal uzatmak, kızlarda da iddialı saç renklerini tercih etmek şeklinde tezahür eder. Hatta dövme, piercing vb. gibi atraksiyonlar ve ani bir giyim tarzı değişimi ile sömestr tatilinde eve bambaşka biri olarak gidilmesi adettendir.

10) İlk sene hayatının aşkını bulacağına inanmak

Üniversiteye yeni başlayan herkesin en az bir kere hayal ettiği bu mucizevi olay, çok ama çok şanslı değilseniz gerçekleşmez. Hatta üniversitede yaşanan mutsuz sonlu aşklar, insanı büyüten ve olgunlaştıran benzersiz tecrübelerdir.