Pub Story Ofis Günlükleri #24 Bu da Oldu, 100.000 Kişi Olduk ve Şahane Festival Yapıyoruz!

6 Nisan Cumartesi gecesini lütfen bir kenara not ediniz. İstanbul, Ankara ve İzmir’de sizin için barlar kapattık. Sizin için DJ’ler organize ettik. Sizin için janjanlı dövmeciler, lokmalar, hatta gece sonunda enerji çorbası bile ayarladık. Üstelik hepsi ücretsiz. Büyük festivalimiz var! İsmi Pub Story Crawl The Night 🚀

Hiçbir şeyi beğenmeyen arkadaşınız “Bu nasıl müzik yiea sevmedim” diyemesin diye barları 3 farklı müzik türüne göre ayırdık. Sezyum, Cenk Durmazel, Mete Avunduk, Ege Çubukçu, Club Bangkok, Cevdet Canver ve sürpriz isimlere müzikleri emanet ettik 😍 Bunları neden mi yaptık?

Ah yanağımızdaki bu damla da ne? Aaaah bir kaç damla yaşmış 😢 Pub Story 100.000 kişi oldu 🤩


Ne desek az. Çünkü 100.000 çok, çok güzel. Çok iyi hissettiriyor. Çok daha güzel hissettiren de ofisten Uğurcan’ın deyimiyle bunu çekilişle Iphone vererek yapmadık. Kendisinin bir pazarlama dehası olarak her türlü tartışmayı kapatan kilit çıkışıdır “Öyleyse Iphone verelim” der ve konu kapanır. O Iphone’u hiç vermeden ama çok daha güzel anlarla büyüdük. Bu olayı da bir festivalle kutlayalım dedik. Sadece Pub Story’cilere özel gece, Crawl The Night’a hepiniz davetlisiniz.

Bir ağacın dalları gibi dallanıp budaklandı Pub Story. Aynı ruhu taşıyan binlerce genç bir araya geldi ve Pub Story oynadı. Her yerde oynadı. Barlarda oynadı, evlerde oynadı, cuma günleri ilan ettiğimiz Play Around mekanlarında oynadı. Bunu zarif ve zevkli bir şekilde kurgulamanın yollarını aradık durduk.

492 özel etkinlik ve “Oyun Oluştur” seçeneği üzerinden sizlerin kendi arkadaşlarınızı davet ettiği tam 21240 oyuna yüz binlerce kahkaha sığdı. Binlerce tanışma yaşandı. Pub Story Crawl The Night Festival’i, bizim için bu rüya gibi hikayenin parçası olan tüm Pub Story’ciler için tasarladık. Gelin, birlikte eğlenelim 🔥

Peki ofiste neler oluyor, o tuhaf sesler de neyin nesi?

Ofisin duvarlarından sesler geliyordu. Sabahları, öğlenleri, geceleri… Hep ama hep sesler geliyordu. Gaipten sesler geliyor desek değil; çünkü Stranger Things, Game Of Thrones ve efsane dizi Sıdıka’daki Sıdıka’nın arada bir kurduğu hayaller hariç, hiç de inanmayız o gaipten gelen seslere.

Müge Anlı’ya gitmeye gerek kalmadan bilimin ışığında işi çözdük. Festival telaşından fark edememişiz ama duvarlarımız hep bomboş. Seslerimiz duvara çarpıp bize geri dönüyor. Bizden sekiyor başka bir duvara, ordan tekrar sekiyor, parkelerden zıplıyor derken, o sesler o klavye tıkırtıları ve kahkahalar ofisin içinde bilardo oynuyor.

Başlıktaki resimde gördüğünüz Pub Story’nin Product Manager’ı Melek. En çok onun sesi çıkıyor. Kendisi enerji fazlası olan bir insan. Kalbi dakikada 9804 falan atıyor olmalı. Siyami Ersek Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi’nde modifiye edilmiş, Milan Kundera’nın “Yavaşlık” adlı eserine tepki olarak piyasaya sürülmüş bir organizma. Mesafeleri yürümek yerine yana doğru zıplayarak katediyor ve bu esnada konuşabiliyor. Dedik ki etkinlik afişlerini kartona bastıralım da ofisin duvarlarına asalım. Böylece gaipten gelen seslerden kurtulur ve “Vay be negzel işler yapmışız” deriz. Yakında duvarın bir köşesine Crawl The Night’ın afişini de yapıştırırız. Ofiste gaipten gelen seslerin ardına bol bol alkış ve “Wuuhuu”lar karışır. 6 Nisan’da görüşmek üzere 😘

 

Türkçe