Pub Story Ofis Günlükleri #14 Bir İnşaatı Sevmek

Seni çok özleyeceğiz yandaki inşaat. İlk çıkılan katını daha dün gibi hatırlıyoruz. Ilık bir bahar akşamüstüydü. Ustalar kısa zaman içinde ayaklanman için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlardı. Zaman nasıl da geçti. Ara katının betonunu döktüklerinde güneş açmıştı. Bebek cildi gibi kurudu yüzeyin, çatlamasın betonun diye suladı ustalar foşur foşur.

Gaahaarrrğzıııııj Vohaaarıııııığ Güm Güm gibi Elfçe’ye benzer sesler çıkartıyordun büyüdükçe. Camı açamaz olmuştuk sayende. Ama yine de türklere özgü o şahane içgüdümüz sayesinde her adımını takip ediyorduk.

Ofiste molaya çıkan çayı kahvesiyle camın yanında bitiyordu. Hani neredeyse elinden tutup karşıdaki parka götürmek isteyecektik seni inşaat. Park demişken, Yoğurtçu Parkı’nı da çok özleyeceğiz. Hatta ofisten Project Manager’ımız sevgili Mithat, sevgili sevgilisi ve sevgili köpeği Vera’yla parkta dolaşırken saldıran diğer köpekler, sizi bile özleyeceğiz. Ama bu kadar sevgi dolu canlılara nasıl saldırırsınız? Çok ayıp. Her şeyden önce ismini Pink Floyd şarkısından alan (Vera) minicik köpeğe saldırılır mı hiç? Üstelik sahibi Mithat’ın soyadı Marul. Soyadı Marul olan birine de saldırmamalısınız. Bi daha lütfen önce isim soyisim alın, teşekkürler.

Yazı Boys Anılar oldu, özlem dolu. Çünkü taşınıyoruz. Evet sevgili yandaki inşaat ve Yoğurtçu Parkı, gidiyoruz teras katımızdan. Yine yakınlarda olacağız arada geliriz ziyaretinize. Yeni ofisimizle ilgili detayları haftaya ofis günlüklerinde anlatacağız. Şimdi nakliyeciler geldi, çook öptüük.

-Ustaaam yavaş! Bardaklara dikkat edelim, Uğurcan özenle bardan yürüttü onları.

Türkçe