İstanbul’un Artık Var Olmayan Efsanevi Gece Mekanları

Son 15 – 20 yılda İstanbul’un geçirdiği inanılmaz değişimi fark etmemek imkansız. Özellikle 70’li ve 80’li yıllarda doğanların iliklerine kadar hissettiği bu değişimden tabii ki gece hayatı da nasibini fazlasıyla aldı.

İşte bu değişime yakından bakmak için, bir zamanlar fırtınalar estirip kapısında kuyruklar oluştursa da bugün ne yazık ki yerinde yeller esen 10 efsane mekanı siz canımız ciğerimiz Pub Story’ciler için araştırdık:

 

1. Köprüaltı Kemancı  / Karaköy

Bazı mekanlar, karakterlerini müdavimlerinden alırlar. İşte İstanbul’un rock efsanesi olmadan önce meşhur Köprüaltı Kemancı da böyle bir mekandı. Şimdilerde salaş balık restoranları ve nargilecilerle dolu olan Galata Köprüsü’nün altında sessiz sedasız takılan bir kafeyken, zamanla metalci gençliğin uğrak yerine dönüşen Köprüaltı Kemancı, kısa sürede 80’lerin sonunda Türkiye’de patlayan rock & metal kültürünün mabedi oluverdi. Şebnem Ferah, Pentagram, Kargo, Teoman ve Özlem Tekin’i sahnesinde yetiştiren Köprüaltı Kemancı, 1992’de çıkan yangınla birlikte Sıraselviler Caddesi’ne taşındı. O zaman için İstanbul’da hiçbir yerde olmayan enfes bir ses sistemine sahip olan Kemancı, tamamen kapandığı 2011 senesine kadar Türkiye’nin “Hard Rock Cafe”si konumundaydı.

 

2. Shaft / Kadıköy

Yakın zamana kadar Kadıköy geceleri deyince akla gelen ilk mekanlardan biri tartışma götürmez şekilde Shaft’tı. 1997’de açılan mekan sadece Kadıköy’ün değil aynı zamanda İstanbul’un da birkaç kalburüstü blues & jazz mekanından biriydi. Birçok ünlü müzisyeni sahnesinde ağırlayan bu unutulmaz mekanın alamet-i farikalarından biri o meşhur “Open Stage” geceleri ve her Perşembe sahnede coştukça coşan Kadıköy’ün sevilen ağabeyleri Gür Akad & Çağatay Ateş ikilisiydi. Mekan 2017’nin Haziran ayında ne yazık ki ekonomik nedenlerle kapandı.

 

3. Hayal Kahvesi / Beyoğlu

Yakın geçmişin bizi en çok üzen kapanışlarından biri de tabii ki Beyoğlu’nun en iyi canlı müzik mekanlarından Hayal Kahvesi’ninkidir. 1992’den beri açık olan ve bugün bayıla bayıla dinlediğimiz pek çok grubun sahne aldığı ilk mekan olan Beyoğlu Hayal Kahvesi, Türkiye’nin birçok şehrinde şube açmasına rağmen Beyoğlu şubesini zarar etmekten kurtaramayınca 2017’nin Mayıs ayında kapısına kilit vurmak zorunda kaldı.

 

4. Crimson / Kadıköy

Kadife Sokak şu an bildiğimiz hipster sokağı olmadan önce, yani 2000’lerin başında bu sokaktan bir Crimson geçti… Şu anda İncir Pub’ın yerinde bulunan Crimson, hem ferah bahçesi hem de iyi ses sistemiyle o dönem Türkiye’de alternatif işler yapan grupların sahne aldığı cool bir performans merkeziydi. Kadıköy celebrity’si Raindog’un her Perşembe çıktığı mekanda orijinalini aratmayan The Smiths; Placebo ve Radiohead coverları havalarda uçuşurdu.

 

 

Etkinlikler Burada!

5. Degüstasyon / Beyoğlu

Beyoğlu klasiklerinden Degüstasyon, bir zamanlar Orhan Veli’ye “Canan ki Degüstasyon’a gelmez / Balıkpazarı’na hiç gelmez” dizelerini yazdıracak kadar popülerdi. 1970 yılında Çiçek Pasajı’ndaki geniş çaplı yıkım ve tadilat nedeniyle kapanan mekan yıllar sonra Beyoğlu’nda tekrar açılsa da Çiçek Pasajı’ndaki havasını asla tekrar yakalayamadı ve nihayetindeki İstiklal Caddesi üzerindeki pek çok işletme gibi Degüstasyon da yakın zaman önce kepenk indirmek zorunda kaldı.

 

 

6. The Beatles Cafe / Beyoğlu

Eskiden –aslında çok da eskiden değil- İstiklal Caddesi’nin gerçek bir cadde olduğu zamanlarda, sokak aralarında her daim saklı hazineler bulmak mümkündü. İşte Ağa Camii’nin sokağında; tarihi bir Beyoğlu apartmanında bulunan The Beatles Cafe de bu hazinelerden biriydi. Gündüz vakti iyi müzik dinleyip sakin sakin birasını içmek isteyen old school rock’çıların takıldığı bu mini minnacık mekan; akşamları yerel grupların sahne aldığı eğlenceli bir buluşma yerine dönüşürdü. The Beatles Cafe uzun yıllar rock n roll duruşunu bozmasa da yavaş yavaş bozulan Taksim’le birlikte müdavim kitlesini kaybetti ve 2013’te tamamen kapandı.

 

 

7. Yakup Meyhanesi / Asmalımescit

Asmalımescit’e sık gidiyorsanız semtin en eski meyhanelerinden Refik’i mutlaka bilirsininiz. Yakup Meyhanesi de Refik Meyhanesi’nin kurucusu Refik Arslan’ın yeğeni Yakup Arslan’ın 1977’de açtığı meyhanesiydi. “Asmalımescit’in en afili abisi” diye bilinen Yakup Arslan’ın Sofyalı Sokak’ta açtığı meyhanenin mezeleri ve ortamı kadar müdavimleri de pek bir şahaneydi. Tomris Uyar, Cemal Süreya, Edip Cansever ve Turgut Uyar gibi edebiyatçıların; dönemin saygın gazetecilerinin ve müzisyenlerin sabahlara kadar rakı içip doyumsuz sohbetler ettiği bu salaş meyhane, 80’li yılların sonunda yoluna başka bir dükkanda devam etmek üzere kapandı.

 

 

8. Laila / Kuruçeşme

2000’lerin başında hangi tv kanalında hangi magazin programını açsanız o ismi duyardınız: Laila! Kuruçeşme’deki ilk yazlık kulüplerden olan bu mekan, zamanında öyle bir sükse yapmıştı ki tüm ünlüler bir anda Laila’da fotoğraf vermek için sıraya dizilmişlerdi. Bu yıllarda elitliğin, ihtişamın ve popüler kültürün sembolü olan Laila 2004 yılında çıkan yangından sonra el değiştirdi ve aynı mekan sonradan Sortie olarak yeniden açıldı.

 

 

9. High End / Etiler

En parlak çağını yaşarken bir yangınla biten mekanlar arasında, Etiler’in bir zamanlar en meşhur kulübü olan High End’i saymamak olmaz. Şimdilerin Klein ya da Kiki’sini anımsatan mekanda, döneminin iyi house DJ’leri sabaha kadar çalar; en iyi barmenler çalışır ve High End’e gelen tipler stilleriyle Sex & The City karakterlerini aratmazdı. Yıllar içinde birkaç kez kundaklansa da “küllerinden yeniden doğan” bu güzel kulüp 2002’de çıkan -ya da çıkarılan- büyük bir yangınla gece hayatı sahnesinden çekilmek durumunda kaldı.

 

 

10. Machine / Beyoğlu

Taksim Balo Sokak’ta bulunan bu underground bar, aslında yakın zamana kadar geceyi sabaha bağlamak isteyen genç Taksim kitlesinin evi gibiydi. 2018’in başında kapanan Machine, aşırı kalabalık, dar ve havasız olmasına rağmen elektronik ve tekno müzik severlerin mekana karşı inanılmaz bir bağlılığı vardı. Özellikle gece 02:00’den sonra girişlerin ücretsiz olmasıyla Machine inanılmaz renkli bir yer haline gelirdi. Konteynırı andıran ince uzun ve dar bir alana sahip olan Machine gay friendly bir mekan olmasıyla da kalpleri ayrıca fethederdi.

 

 

11. Hassiktir / Beyoğlu

Bir zamanlar Taksim’de ucuz ama kendine has ruhu olan eğlenceli rock barlar vardı. (Hey gidi günler hey!) Ana babaların o dönemdeki satanizm furyası yüzünden çocuklarının kapısından bile geçmelerini istemediği Hassiktir Bar, aslında metal dinleyen öğrencilerin kaldığı bir evin salonu kadar rahat bir yerdi! Zamanla metal camiasında efsaneleşen mekanın ucuz (ve tabii ki sulu) birası; mekan kapanana kadar kalan daimi müşterileri ve tabii ki kötü ses sistemine meydan okuyan yüksek volümlü müziği meşhurdu. Bir döneme damgasını vuran Hassiktir Bar kapandıktan daha sonra yerine Gitane adında başka bir mekan açıldı.

Etkinlikler Burada!

Türkçe