BTÇÖ #36: Madonna & Mert Alaş
Tam tamına 36 haftadır birbirlerinin hayatına bomba gibi düşen ve bu gazla birbirlerini itinayla dönüştüren özel insanların en az kendileri kadar özel tanışma hikayelerini anlatıyoruz. Bu hikayelerde bazen olmayacak bir yerde tanışıp çılgın bir aşk yaşayan çiftlerden; bazen yaratıcılıklarını birleştirip dünyaya muhteşem izler bırakan yeteneklerden bazen de asla kopmayan kankalardan bahsediyoruz ve bunu yapmaktan inanılmaz bir haz duyuyoruz!
İşte bu yazımızın konusu olan ikilide yukarıda saydıklarımızın hepsinden biraz var. Sevginin, bağlılığın, eğlencenin, hayranlığın ve yaratıcılığın harmanı olan Madonna ile can dostu Mert Alaş’ın tanışmalarında sıra…
Bazı Tanışmalar ”Bazı” Tanışmalara Gebe
Son birkaç senedir Türkiye’nin –ve tabii ki dünyanın- en popüler Instagram kişiliklerinden biri haline gelen fotoğrafçı Mert Alaş, aslında Instagram’da paylaştığı şaşaalı yaşantısından; fit vücudundan ve top modellerle çevrili arkadaş çevresinden ibaret değil. Çünkü Mert Alaş’ın bu noktaya gelmesi, önce tatlı tesadüflerle sonra da Alaş’ın hayallerinin peşini bırakmayan tutkulu ruhu ve inkar edilemeyecek yeteneği ile mümkün olmuş.
1971 yılında Ankara’da doğan, başkentte orta halli bir ailenin tek çocuğu olarak sıradan bir Türk genci gibi büyüyen Mert Alaş sorunlu bir anne baba ilişkisinin içinde büyümenin de etkisiyle henüz 19 yaşındayken sırt çantasını alıp Londra’ya İngilizce öğrenmeye gider. Tek kelime İngilizce bilmeden Londra sokaklarını arşınlayan ve bu sırada şehrin o kendine has estetik ruhundan çok etkilenen Mert Alaş, henüz bu yıllarda tasarımla ilgili bir iş yapmak istediğini keşfeder. Kader bu ya, hayat çok geçmeden kendisiyle aynı hayalleri paylaşan bir İngiliz genci olan Marcus’u karşısına çıkarır. Bir pub’da bira içerken tanışan ve ortak hayalleri sayesinde çabucak kaynaşan Mert ve Marcus, Marcus’un amatör fotoğrafçı kimliğinin peşine takılarak kendilerini bu alanda geliştirmeye koyulurlar. Özellikle modaya tutkun olan Mert ve Marcus’un hayali styling’inden konseptine kadar her unsurunu kendilerinin tasarlayacağı kataloglar ve afişler çekmektir.
”Pub hikayesi” Vol.2
Marcus Pigott ile hem iş arkadaşı hem partner olan Mert Alaş, iş ve aşkı birbirine karıştırırken hayatından gayet memnundur. Önce Londra’da bazı ufak tefek işler yapan ikilinin kariyerinde kırılma noktası ise gayet ironik şekilde yine bir pub akşamında yaşanacaktır! O akşam heyecanla yeni projelerinden akıllarına üşüşen yaratıcı fikirlerden konuşan Mert ve Marcus, kendi hallerinde biralarına yudumlarken yan masada oturan bir adamın gülümseyerek onları seyrettiklerini görürler. Konuşmalarının keyifli ve bir o kadar da önemli kulak misafiri ise İngiltere’nin en önemli moda dergilerinden biri Dazed and Confused’ın editörü Jefferson Heck’ten başkası değildir. Bu tanışma Mert Alaş’a hiç para kazanmadan çalıştığı 3 zorlu senenin ardından Hollywood ve Amerikan moda dünyasının kapılarını aralayacak tanışmanın ta kendisidir.
As Bayrakları As!
Gelelim yazımızın konusu ikiliye… Birbiri ile iç içe geçmiş bir sürü tanışma ve tesadüf nihayetinde popun kraliçesi Madonna ile Mert Alaş’ı 2002 yılında bir araya getirir. American Life Tour öncesinde Madonna ile birkaç moda çekimi gerçekleştiren Mert Alaş, kraliçe ile karşılaştığında o kadar rahattır ki sanki onu yıllardır tanıyor gibidir. Mert Alaş’la aynı duyguları paylaşan Madonna da Mert’i bir anda en yakın dostu ve ayrılmadığı kankası olarak kabul eder. Her fırsatta Mert’in Türk ve Akdenizli kimliğinden çok etkilendiğini; onunla çok eğlendiğini, sabahlara kadar dertleştiğini ve tabii ki harika işler yaptığını dile getiren Maddy, Guy Ritchie ile yaşadığı boşanma sürecini de biricik dostu sayesinde kolayca atlatır. İşte bu her fırsatta ”As bayrakları as!” dedirten 16 yıllık dostluk, ikili arasında muhteşem etkileşimlere de sebep olur.
Kankacılık Kazanacak!
Celebrity camiasında yüzlerce ünlü arkadaşı olsa da kankası Madonna’yı; Madonna ile ortak dostları olan Penelope Cruz’u ve tabii ki moda dünyasında feci şekilde parlamasına ön ayak olan kadim dostu Kate Moss’u hep ayrı tutan Mert Alaş geldiği noktada dostlarının etkisini asla inkar etmiyor. Hatta New York sokaklarında annesi Gülev Alaş, Madonna ve Kate Moss ile birlikte dolaşan ve hayatındaki bu önemli ‘kızlar’ı birbiri ile kaynaştıran Mert Alaş için dost sözcüğü kendi kendine seçebildiğin bir aileyi ifade ediyor.
Kariyerine ilk başladığı yıllarda şimdiki görünümü ile alakası olmayan kilolu ve sağlıksız bir bedene sahip olan Mert Alaş’ın mevcut şahane fiziğine kavuşmasında da ”fitness freak” kankası Madonna’nın büyük etkisi olduğu söyleniyor. Mert’e kilo kontrolü, sağlıklı beslenme, spor ve yoga gibi alışkanlıklar kazandıran Madonna, Mert Alaş’ın albenisine albeni katarken Mert Alaş da çektiği muhteşem kapak fotoğrafları ile 60 yaşındaki Madonna’nın yıldızını parlatmaya devam ediyor.
