Bi’ Gecede Değişir Bütün İşler #19: Sen Beyaz Yakalı, Ben Fero

Son iki senede ne olduysa oldu ve “Türkçe rap mi? Ay yok ben hayatta dinlemem” diyenlerimiz bile Spotify’ları gizli moda alıp Türkçe rapperların yeni şarkılarına düştük. Ezhel, Gazapizm, Khontkar ve M.O.B gibi müzisyenlerin adeta patlama yaptığı bu dönemde ortamlara bomba gibi düşen bir isim daha var ki hem farklı tarzıyla hem de çıkış hikayesiyle “Bi’ gecede değişir bütün işler” dedirtiyor. İşte İzmir’in Güzelbahçe’sinden çıkan Türk işi ‘nigga’ Ben Fero ve en az kendisi kadar enteresan öyküsü:

Ferhat a.k.a ‘Dünya Vatandaşı’

1991 yılında Almanya’nın eski başkenti Bonn’da Ferhat Yılmaz adıyla dünyaya gelen Ben Fero, 3 yaşına kadar Almanya’da kaldıktan sonra ailesiyle birlikte Türkiye’ye kesin dönüş yapar. Anne tarafından Sivaslı baba tarafından Trabzonlu olmasına rağmen İzmir’de Göztepe ve Güzelbahçe semtlerinde büyüyen ve kendini en çok İzmirli hisseden Ben Fero, aslında kafaca hep bir dünya vatandaşıdır.

İzmir’in o kendine has neşeli, güvenli ve samimi ortamında mutlu bir çocukluk geçirirken Göztepe’nin deniz manzaralı sahalarında bol bol basketbol oynayan Ben Fero, 8 yaşındayken ilk kez Tupac dinlediğinde ise esas büyük aydınlanmasını yaşar. Çocuk yaşta dinlediği bir Tupac şarkısıyla rap müziğin o kafiyeli, ritmik ve tavırlı evrenine ışınlanan Ben Fero için artık bu yolda geri dönüş yoktur. Ancak o yıllardan 20’li yaşlarının başına kadar sıkı bir rap ve trap dinleyicisi olan Ben Fero’nun aklında “Ben de profesyonel rapper olacağım” fikri de yoktur! Zaten çiçeği burnunda rapçinin hikayesini yazılmaya değer kılan şey de tam burada saklıdır:

Amerika rüyası yalan olunca…

Bol bol rap dinleyip basketbol oynayarak geçirdiği renkli çocukluk döneminden sonra her Türk genci gibi üniversiteye başlayıp hayat telaşlarına düşen Ben Fero, mezuniyetten sonra vatani görevi için KKTC’nin yolunu tutar. Askerlik dönüşü ise kendisinden hiç beklenmeyen şekilde özel bir şirkette satış görevlisi olarak işe başlar. Üstelik şu an ülkenin en ünlü kellerinden biri olan Ben Fero, çalıştığı şirkette yurtdışından gelen müşterilere saç ekimi operasyonları satmaktadır 🙂

İşte bir yandan bu beyaz yakalı hayatta tutunmaya bir yandan da kendi eğlenceli hayatına devam etmeye çalışan Ben Fero’nun iş yerindeki en büyük motivasyonu ise yıllardır hayalini kurduğu ABD seyahati için para biriktirmektir. Nitekim genç beyaz yakalımız parasını biriktirir, rüyalarına giren NBA finalleri için maç biletini alır ancak hiç beklenmedik bir şey olur ve Ben Fero Amerika vizesi alamadığı için Los Angeles’a gidemez! Ancak bu aksilik başta feci şekilde can sıksa da aslında bambaşka bir yolculuğun gidiş biletidir…

“Amerika’ya gidemiyorsak Amerika’yı getirelim”

Aylarca kazandığı her kuruşun hesabını yapan ve rüyalarındaki Amerika seyahati için iyi bir para biriktiren Ben Fero, vize talebi ret edilince başta çok bozulsa da olayları kendi lehine çevirmeyi çoktan kafasına koymuştur. O dönem Ais Ezhel mahlasından sıyrılıp Ezhel adıyla ilk albümünü çıkaran Sercan İpekçioğlu’nu çok dinleyen ve genç müzisyenin başarısından çok etkilenen Ben Fero, bir gece müzik dinlerken elindeki parayı bir şarkı kaydedip klip yapmak için kullanmaya karar verir. Bu kararın vücut bulmuş hali ise taze rapçininin çıkış şarkısı Mahallemiz Esmer’den başkası değildir!

Güzelbahçe’de bir villanın bahçesinde çektiği siyahi kültürü çağrışımlı entresan klibiyle epey bir dikkat çeken Ben Fero, yine sonradan arkadaşı olacak Ezhel’in de sosyal medya desteğini alınca resmen patlama yapar. Mahallemiz Esmer’in çıkışından kısa süre sonra kurumsal işinden ayrılan Ben Fero, bugün hayatına tam zamanlı trapper ve internet ünlüsü olarak devam ediyor 🙂

Türkçe