Bi’ Gecede Değişir Bütün İşler #17: ‘Konuk sanatçı’lıkta keramet vardır!

Minicik boyu ve türlü türlü huyuyla kısa sürede gerçek bir dünya starına dönüşen Ariana Grande acaba gerçekten de o kadar “kısa” sürede mi yükseldi dersiniz? Sorunun cevabı için bu haftaki BGDBİ köşemizde genç yıldızın hayatında dönüm noktası teşkil eden ”o” geceleri mercek altına alıyoruz. Buyursunlar…

Yolcu gemisinden, Broadway sahnesine

Bugün milyonlarca dolarlık bir servete sahip olan Ariana Grande 1993 yılında ABD’nin Florida eyaletinde dünyaya gelir. Kendinden büyük bir abisi bulunan minik Ariana’nın annesi bir Telekom şirketinde CEO, babası ise grafik tasarımcıdır. Pek çok yıldızın aksine sevgi dolu ve sorunsuz bir aile ortamında büyüyen mini minnoş Ariana’cık neredeyse doğduğu günden itibaren şarkı söylemeye ve taklit yapmaya meraklıdır. Kızının bu eğilimini gören anne Joan tabii ki bu duruma kayıtsız kalmaz ve onu yaşadıkları şehirdeki bir çocuk korosuna yazdırır. Ancak Ariana’yı çocuk korosu falan kesmez. Çünkü onun gözü yetişkinlerin dinleyeceği yetişkin şarkıları seslendirmektedir. Hatta 8 yaşındayken ailesiyle çıktığı bir cruise seyahatinde sahneye çıkıp şarkı söyleyen minik Ariana’nın yeteneği, geminin yolcuları arasında bulunan Latin müziği efsanesi Gloria Estefan’ın dikkatinden kaçmaz!

Bu mini keşfedilme sonrasında Estefan’ın da teşvikiyle sıkı bir müzik eğitimine başlayan Ariana’nın ilk hayali Broadway’de sahnelenecek High School Musical kadrosunda yer almaktır! Ve Ariana bu müzikaldeki rolüyle ABD’nin en prestijli tiyatro ödüllerinden National Youth Theatre Association Award’ı kazanır. İşte bu müzikal ve ardından gelen ilk ödül Ariana’nın hayatını değiştiren ilk dönüm noktası olur.

From New York to L.A!

Müzikalde sahne almaya başladığı süreçte New York’a taşınan Ariana için bu şehirde açılacak daha bir sürü kapı vardır. Çünkü kendisini High School Musical’de izleyen Nickelodeon kanalı yapımcılarından biri bir gece kuliste kendisini ziyaret eder ve Ariana’ya henüz 15 yaşındayken bir TV show’unda başrol teklif eder. Bu TV show’u ise Amerikan teenagerların bayıldığı Victorious’tan başkası değildir. Victorious’ta hatırı sayılır bir hayran kitlesi edinen Ariana, 2009 yılında bir YouTube kanalı açarak hem sevdiği şarkıları coverlamaya hem de Adele, Mariah Carey ve Whitney Houston gibi ikonik sanatçıların taklitlerini yapmaya başlar. İşte ne olursa o YouTube kanalı ile olur ve genç yetenek bir albüm anlaşması yapmak için Los Angeles’a davet edilir!

Bir taşla iki kuş

Televizyon ve müzikal oyunculuğunu bir kenara bırakıp tek hayali olan şarkıcılığa yönelmek için Los Angeles’ın yolunu tutan Ariana’nin albüm çıkarana dek tam 3 sene beklemesi gerekir. Bu dönemde ilk albümü Yours Truly için şarkılar yazıp stüdyoda saatlerini geçiren Ariana Grande albümü piyasaya çıktığında mutluluktan havalara uçar çünkü albüm çıktığı ilk haftada Billboard listesinde birinciliğe oturur! Ancak Ariana Grande’yi bugünün en başarılı pop yıldızlarından biri yapan gecenin hikayesi ise bambaşkadır:

Bir gece Ariana’nın telefonu çalar ve arayan o dönemde tam bir fırtına estiren Justin Bieber’dır. Bieber Ariana’yı yeni çıkacağı Believe turnesindeki 3 konsere konuk sanatçı olarak davet eder. Bu teklif karşısında heyecandan resmen dili tutulan Ariana, Justin Bieber ile çıktığı ilk konserden itibaren sahnede adeta devleşir ve müzik dünyasındaki yerini bir gecede sağlamlaştırır. Üstelik bu konserlerde yeni yetenek Ariana’yı destekleyen Justin Bieber bugün hala Ariana’nın en yakın dostlarından biridir.