Bi’ Gecede Değişir Bütün İşler #12: Bir Kendini ‘Yeniden Doğurma’ Hikayesi

Birkaç sene önce peş peşe patlattığı Chandelier ve Elastic Heart hitleri ile müzik piyasasına geç bir giriş yapmış gibi görünse de, dev kahküllerin ardında saklanarak harikalar yaratan Sia aslında çok uzun yıllardır buralarda. Sesinde sakladığı türlü hikayelerle milyonları etkisi altına alan bu gizemli kadının yaşamının değiştiği gece de, en az sesi kadar etkileyici ve merak uyandırıcı. Bi’ Gecede Değişir Bütün İşler’de konuğumuz Sia.

‘Saklanma’nın anatomisi

Pek çoğumuz has İngiliz sansak da Sia’cığımız, 18 Aralık 1975 senesinde uzak diyarlarda yani Avustralya’nın Adelaide kentinde dünyaya gelir. Tam ismi Sia Kate Isobella Furler olan Sia, pek çok başarılı müzisyenin yaşadığı gibi kaotik bir aile hikayesine sahiptir. Çoklu kişilik bozukluğu sendromundan muzdarip babası ile yaşamanın zorluklarından olsa gerek çocukluğu ve ergenliği boyunca içe kapanık ve sessiz bir karaktere sahip olan Sia’nın bugünlerdeki tek motivasyonu ise şarkı söylemektir. İşin ironik yanı Sia, şarkı söyleme konusundaki tüm ilhamını da çok güzel bir sese sahip olan babasından alır.

Durmadan şarkılar söylerken bir yandan da şarkılar yazmaya başlayan Sia henüz 20 yaşındayken Avustralya’da amatör de olsa bir albüm kaydeder ve yayınlar. Ancak beklendiği üzere albüm sadece 1200 kopya satar ve bugünün usta söz yazarı Sia bir gecede alınan bir kararla Londra’ya taşınır. Ancak bu taşınma kararının ardında yalnızca müzikal kariyer yoktur. Çünkü Sia’nın çok sevdiği erkek arkadaşı Londra’da yaşar ve artık uzun mesafeli ilişkinin aşk dolu bir kavuşmaya dönüşmesi gerekir.

Tünelin ucundaki ışık: ‘Breathe Me’

Ancak Sia’nın Londra hikayesi henüz başlamadan büyük bir trajediye dönüşür. Çünkü genç şarkıcı henüz şehre ulaşır ulaşmaz erkek arkadaşı bir trafik magandası tarafından katledilir. Bu acı ile baş edemeyen Sia için artık 6 yıl sürecek ve neredeyse tek gününü bile ayık geçirmeyeceği o karanlık dönem başlamıştır. Yaşadığı travmanın da etkisiyle alkol ve uyuşturucu batağına saplanan Sia için Londra resmen bir kasvet ülkesine dönüşür. Ancak genç müzisyen o günlerde de üretmekten vazgeçmez. Hatta depresyonun en dibindeyken İngiltere’den çıkan en büyük yeteneklerden Jamiraquai ile sahneye çıkan Sia için her şeye rağmen tünelin ucunda güçlü bir ışık vardır. Ve bu ışığın adı da dönemin efsane dizisi Six Feet Under’ın final bölümünde çalınacak efsane şarkısı Breathe Me’dir. Kaybettiği sevgilisi için tuttuğu uzun ve karanlık yas döneminin en iyi ürünlerinden biri olan bu şarkı aynı zamanda Sia’nın hayata dönüş bileti olacaktır.

Amerika’nın Aysel Gürel’i Sia!

Breathe Me’nin ulaştığı muazzam başarıdan sonra kendisine sadece kötü günleri anımsatan Londra’dan ayrılıp New York’a taşınan Sia için ‘Big Apple’ aynı zamanda yeni başlangıçların da sembolü olur. Burada bir rehabilitasyon merkezinde tedavi gören müzisyen alkol ve uyuşturucu bağımlılıklarından kurtularak hem kariyerini hem de bedensel sağlığını geri kazanır. İşte bu dönemde, müzik dünyasında yerini iyiden iyiye sağlamlaştıran Sia, Lady Croissant ve Some People Have Real Problems albümleriyle sadece dinleyicilerin değil dönemin pop yıldızlarının da dikkatini çeker. Rihanna’ya Diamonds’u Rita Ora’ya Radioactive’i ; Beyonce’ye Pretty Hurts’u ve Britney Spears’a Perfume gibi şarkıları veren Sia artık  Amerikan müzik endüstrisinin Aysel Gürel’idir! J

…Ve Sia yüzünü gösterir

Sia’nın hikayesi buraya kadar epey iniş çıkışlıydı değil mi? Ama bizce işin en ilginç yanı, tüm bunlar olurken yani yetenekli müzisyen en dipten en zirveye tırmanırken yüzünü hayranlarına asla göstermemiş olmasıdır. 2014’te yayınladığı ve içinde Chandelier ve Elastic Heart hitlerini barındıran 1000 Forms Of Fear albümü ile artık kitlelerce tanınan bir pop stara dönüşen Sia, bu unvanın ağırlığına alışmayı reddettiği için aylarca yüzünü kapatan devasa bir peruk ya da tanınmasını engelleyen enteresan makyajlarla arz-ı endam eder.

Ancak 2015 senesi onun için yeni ve güçlü bir kırılmayı beraberinde getirir. Çünkü bu hüzünlü ve gizemli kadın artık korkmadan gülmeyi ve sevmeyi öğrenir. Sonuç olarak yangınlarda tek başına yürüyen ve her düştüğünde yerden bir parça ‘altın’la kalkmayı başaran; en sonunda da kendisi ile kavga etmeyi bırakan Sia, 2015’ten beri gülen yüzü ve şahane şarkıları ile dünyamızı şenlendirmeye devam ediyor…

Türkçe