Bazı Tanışmalar Çok Özel #57: Rami Malek & Lucy Boynton

Oscar’ların gıybet rüzgarı halen sürerken ve Freddie Mercury performansı ile sinema severleri resmen ‘kutuplaştıran’ Rami Malek, En İyi Aktör Oscar’ını henüz yeni kapmışken bu minnoş ötesi çiftin hikayesini anlatmayacaktık da ne yapacaktık?

Set aşklarından feci şekilde yılmış olsak da her hareketlerinden ‘gerçek aşk’ titreşimleri aldığımız tatlı çift Rami Malek ve Lucy Boynton bakalım nasıl tanışmış da bu günlere gelmiş?

Freddie Mercury olmak zor iş!

“2018 senesi senin için nasıldı?” diye sorsak büyük ihtimalle pozitif cevap verecek ender insanlardan biri de daha önceleri Twilight ve Mr. Robot’tan tanıdığımız yetenekli aktör Rami Malek’tir! Çünkü 2018’de tarihin en renkli, en yetenekli ve en zor karakterlerinden biri olan Freddie Mercury’i hakkıyla canlandıran; bu performansı ile Hollywood’daki rüştünü resmen ispatlayan bir de üstüne bu çok önemli filmin setinde hayatının aşkını bulan Rami Malek için 2018’in kazananı desek pek de abartmış sayılmayız.

Şimdi gelelim bu karşılaşmanın öncesine…

Malumumuz konu Freddie Mercury gibi nev-i şahsına münhasır bir karakteri canlandırmaya gelince kavganın gürültünün ve de spekülasyonun ardı arkası kesilmez. İlk olarak 2010 senesinde ortaya atılan Queen filmi fikri kapsamındaki ilk Freddie adayları ise Sacha Baron Cohen ve Ben Wishaw’dır. Ancak o dönem bütçe ve telif gibi sebeplerle film hayata geçmez. Yıllar sonra 2016’da, biraz da Queen’in bayıldığımız lead gitaristi Brian May’in iteklemesiyle yapım şirketi ile mutabakata varılır. Ve hemen sonrasında yeni nesil Freddie arayışı başlar.

Freddie Mercury’nin taşıdığı Orta Doğu ve Hint genleri ile örtüşebilecek adaylar aranırken Rami Malek’in menajeri konudan haberdar olur ve süreci Malek’e aktarır. Rami Malek çocukluğundan beri öyle sıkı bir Queen hayranıdır ki ‘Para pul istemem yeter ki beni o filmin kadrosuna sok’ minvalinde bir yaklaşımla seçmelere hazırlanır. O dönem 35 yaşında olsa da ufak tefek anatomisinden ötürü “Ya acaba bu çocuk bu rol için çok mu genç?” şüpheleriyle mücadele eden ve bu savaştan alnının akıyla çıkan Rami Malek 2017’nin ortalarında rolü resmen kapar. Senaryo okumaları başlar, deneme çekimleri yapılır ve filmin kastı da bu süreçte büyük ölçüde kesinleşir.

Love of my life, you’ve hurt me…

Bohemian Rhapsody’nin Londra’daki setinde, böylesine dev bir yapımda yer almaktan kaynaklanan bir heyecan hakim olsa da Rami Malek için heyecanlanacak bir sebep daha vardır. Çünkü L.A’deki toplantılara katılamadığı için daha önce hiç karşılaşamadığı; filmdeki ilk aşkı Mary Austin karakterini canlandıran Lucy Boynton, hayal edemeyeceği kadar etkileyici bir kadındır. Tabii ikili çok zaman kaybetmeden flört etmeye başlar ama bunu büyük bir gizlilik içinde yapmaya çalışırlar. Ancak Londra’daki işi çoktan bitmesine rağmen şehirden elini eteğini çekemeyen Rami Malek’in bu ‘Londra tutkusu’nun sebebi de çok geçmeden anlaşılır: Çünkü Lucy yarı zamanlı olarak Londra’da yaşayan bir İngiliz’dir! Zaten çiftin flört ettiğine dair magazinde çıkan ilk dedikodular da bu ısrarlı Londra ziyaretlerinden sonraya dayanır.

İşin özü, Freddie ve Mary’nin gürül gürül aşık oldukları; tatlı bir erotizmle aşklarını yaşadıkları ve ‘Love Of My Life’ şarkısının ortaya çıkışını anlatan o sahnelerdeki kimya film icabı değil, gerçeğin ta kendisidir!

Aşk kırmızı halıda yaşanıyor güzelim!

Çok medyatik olmadıkları için haklarında çıkan dedikodular virallik boyutuna ulaşamayan çiftimiz aslında 2018’in Şubat ayından beri onlarca film festivalinde, ödül töreninde ve kırmızı halı seramonisinde yan yana boy gösterirler. El ele dudak dudağa olmasalar da aralarındaki elektrik 100 km öteden belli olan bu güzel çiftin tek derdi, aşklarının filmin başarısının önüne geçmemesidir. Ve sorumluluk sahibi çiftimiz genelde Londra’da olmak üzere basından uzak yerlerde aşklarını yaşamaya devam ederler. Ta ki geçtiğimiz 7 Ocak’ta gerçekleştirilen Altın Küre Ödülleri’ndeki aşk dolu hallerine kadar…

Altın Küre’deki ödül konuşması ile sevgilisine milyonlar önünde teşekkür eden Rami ve ona aşık bir koala gibi sarılan Lucy, son olarak Pazartesi günü gerçekleştirilen 91. Akademi Ödülleri gecesindeki şefkat dolu papyon düzeltme sahnesi ve kürsü konuşması ile akıllara kazındılar.

Sevgilisini öpmekten sahneye ödül almaya gidemeyen Rami Malek gibi erkekler ve sevgilisi ödülünü alırken kendisi almış gibi duygulanan Lucy Boynton gibi kadınlar varken bizce aşka hala inanabiliriz! Siz ne dersiniz? <3

Türkçe