Bazı Tanışmalar Çok Özel #35: Sezen Aksu & Onno Tunç

Bize göre her tanışma çok özel olsa da müzik dünyasında gerçekleşen bazı tanışmalarda olay birbirinin hayatına nüfuz etmenin biraz ötesine geçebiliyor. Henüz tanıştıkları anda ortaya çıkan o kıvılcımları senelerdir kalplerimizin en derininde hissetmemize sebep olacak kadar yoğun; yaratıcı ve tutkulu bir ilişki yaşayan Sezen Aksu ve Onno Tunç, tanışmalarıyla sadece kendi kaderlerini değil aynı zamanda Türk popunun da seyrini değiştiren iki mühim insan…

Not: Ara başlıklar, Sezen Aksu & Onno Tunç ortaklığından doğan ve hepsinde ikilinin ilişkilerinden gerçek kesitler bulabileceğiniz şarkılardan alıntılanmıştır.

”Haydi Gel Benimle Ol”

Konu Sezen Aksu olunca yaşam öyküsünden ya da kariyerinin başlangıcından uzun uzun bahsetmeye pek de gerek yoktur. Çünkü bu topraklarda yaşamış herkesin en az bir Sezen Aksu şarkısının fon oluşturduğu çok önemli bir anısı vardır. Sanki ailemizin bir ferdiymiş gibi yakın hissettiğimiz ”Minik Serçe”nin o yüreklere dokunan şarkıları üretmesi ise efsanevi bir tanışmanın sonrasında gelişecektir.

1970’lerin sonunda ”Minik Serçe” lakabıyla popüler müzik piyasasına girdikten sonra Gölge Etme, Firuze ve Ağlamak Güzeldir albümleriyle git gide müzik dünyasındaki yerini sağlamlaştıran Sezen Aksu’nun hem hayatı hem de kariyeri 1984 senesinde geri dönülmez şekilde değişecektir. Nükhet Duru ve geçtiğimiz sene kaybettiğimiz önemli müzik adamı Atilla Özdemiroğlu yakın arkadaşları Sezen’e yeni albümünde yeni bir aranjörle çalışması konusunda ısrar ederler. Ve Türk popunun en güçlü seslerinden Nükhet Duru, Seninle şarkısını birlikte kaydettiği genç aranjörünü, arkadaşı Sezen ile tanıştırır. Sezen’in tanıştığı o kişi elbette o yıllarda memleketin en parlak aranjörü olan ve deyim yerindeyse elini değdirdiği her albümü uçuran Onno Tunç’tan başkası değildir. İkilinin tanıştığı anı:

“Gözlerinden çıkan kıvılcımları görmemek imkansızdı. Hınzırca birbirlerine laf atıyor, çaktırmadan bakışıyor ve sürekli flört ediyorlardı. Aralarındakinin aşka dönüşeceğini daha ilk anda anlamıştım.”

sözleriyle anlatan Nükhet Duru, bu çok özel ikilinin tutkulu bir aşka düşeceğini tahmin etse de yaşanacakların bir devre damgasını vuracağını henüz kestiremez.

Etkinlikler Burada!

”Sen Ağlama, Dayanamam…”

Gerçek bir sapyoseksüel (yeteneğe ve zekaya ilgi duyan kişi) olduğunu her fırsatta dile getiren Sezen Aksu için o günden sonra Onno Tunç’tan ayrı geçen bir dakika bile çok anlamsızdır. Çünkü Onno, hem yetenekli hem karizmatik hem cesur hem de tıpkı kendisi gibi dışa dönük ve sosyaldir. Ve nihayetinde ikili, 1984 yılında Aysel Gürel’le birlikte Sen Ağlama albümü için stüdyoya kapanır. Tabii ki uzun ve yorucu stüdyo günlerinden yalnızca bu efsane albüm değil, bir de efsane bir aşk çıkar.

O günlerde tutkulu bir aşka yelken açan Sezen Aksu ve Onno Tunç, birlikte çok eğlenir, çok üretir ve  bunları yaparken birbirlerini büyük bir aşka sevmeye devam ederler. Kalabalıklar içinde olmayı, mizahı ve şiiri çok seven çift için maalesef madalyonun bir de karanlık yüzü vardır. Çünkü ikilinin arasındaki yüksek voltaj yüzünden bu ilişki bol kavgalı, sürekli küsüp barışmalı; kısacası dinmeyen fırtınalarla dolu bir deniz gibidir. Sezen’in kıskançlıkları, Onno’nun çılgınlıkları derken sürekli ayrılıp barışan çiftin, bu kavgaları bile muhteşem şeylere dönüştürmesi ise bu tanışmanın ne kadar özel olduğunu bir kez daha kanıtlar:

İkimiz için de doğru olan böylesi, git

İnan bana; sandığın kadar üzgün değilim

İçimde yepyeni bir hayata başlamanın

Sevinci ve heyecanı var, artık git

Git-, Git-, Git-me, dur, ne olursun!

Gitme kal, yalan söyledim!

Doğru değil, ayrılığa daha hiç hazır değilim

Aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var

Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim

”Yürüyorum Düş Bahçelerinde…”

Gecenin 3’ünde Onno ile kavga edip en yakın dostları olan Müjde Ar, Aysel Gürel ya da Nükhet Duru’nun kapısına dayanmayı ve henüz sabah olmadan “Ben Onno’suz yaşayamam” diye koşarak eve geri dönmeyi adet haline getiren Sezen Aksu’nun hayatı çok ironik şekilde bundan sonra ‘Onno’suz yaşamak’ üzerine kurulu olacaktır. Hem de ne yazık ki sonsuza dek…

İkilinin arasında kavgalar, gelgitli haller ve kalp kırıklıkları dayanılmaz hale gelince Sezen ile Onno 1992 yılında sevgili olarak yollarını ayırırlar. Ancak ikisi de birbiri için o kadar vazgeçilmez olmuştur ki dost kalarak başka hayatlara doğru yol alırlar. Her ikisi de evlenir, çocuk sahibi olur ve birlikte yeni şarkılar üretmeye devam ederler. Ta ki 14 Ocak 1996 gününe, yani Onno Tunç’un hobi amaçlı kullandığı uçağın düştüğü o kara güne kadar…

O gün hayatını kaybeden Onno Tunç, hem Sezen Aksu’nun hem de Türk pop müziğinin kaderini sonsuza dek değiştiren büyülü bir el olarak anımsanır. Ve Sezen Aksu biricik aşkı Onno’ya olan hasretini “22 senedir Onno’yu rüyalarımda görmediğim ve anmadığım tek bir gün gün yok” sözleriyle ifade eder.

Etkinlikler Burada!

Türkçe