BGDBİ #2: Kardeş Sevgisiyle Değişen Bir Hayat

Şimdilerde oyunculuk kariyerinin 20. yılına yaklaşan ve güzeller güzeli oyuncu Mila Kunis’le mutlu mesut bir evlilik yürüten Ashton Kutcher, çocukluğu da dahil olmak üzere hiçbir zaman şöhret hayalleri kurmamış. Ancak hayat aynı zamanda hem acımasız, hem öngörülemez hem de fazlasıyla cömert olunca, başarılı aktörün yolu da bir gecede inanılmaz şekilde değişivermiş.

Al Bu “Kalp” Senin Olsun!

7 Şubat 1978’de ABD’nin Iowa eyaletinde, orta direk bir ailede dünyaya gelen Christopher Ashton Kutcher’ın hikayesi ne kadar sıradan başladıysa o kadar da sıra dışı şekilde devam eder. İlk zorlu sınavını, çift yumurta ikizi Michael’in selebral palsi ve kronik kalp hastalığı ile doğmasıyla veren Ashton, bir yandan canının yarısı kardeşinin durumuna üzülürken anne ve babasının boşanmasıyla iyiden iyiye sarsılır. Anne ve babası arasında yaşanan velayet savaşlarının ortasında kalan ve bu yüzden bir dönem ablasıyla yaşayan Ashton, bu yıllarda tam bir sorunlu ergendir. Saldırgan, agresif ve fazlasıyla depresif olan genç Ashton aslında bir yandan Michael’i özlemekte, onun durumuna üzülmekte ve yoksullukla boğuşmaktadır. Hatta Ashton ikiz kardeşine o kadar düşkündür ki henüz 13 yaşındayken kalp nakline ihtiyaç duyan Michael’e kalbini vermek için intihara bile kalkışır!

Lise yıllarından itibaren çalışmak zorunda kalan Ashton, bu yıllarda o kadar çok para sıkıntısı çeker ki bazen cep harçlığını çıkarabilmek için ücretli kan donörlüğü bile yapar! Okulda -özellikle fen derslerinde- başarılı olduğu için para karşılığı ödev yapmaktan tutun da ders vermeye kadar uzanan pek çok farklı iş yapan Ashton’ın bu yıllarda tek bir hayali vardır: İkiz kardeşini iyileştirecek bir ilaç bulmak için biyokimya mühendisi olmak!

“Hızır gibi” Yetişen Bir Teklif

İşte bu hayalini gerçekleştirmek için Iowa Üniversitesi’nde biyokimya mühendisliği okumaya başlayan Ashton hem okul masraflarını karşılamak hem de kardeşi Michael’in tedavi giderlerine destek olmak için ek işler yapar ve ufak modellik işlerine başvurur. Ancak Michael’in her geçen gün artan tedavi masrafları altından kalkılmaz boyuta geldiğinde Ashton kendini çok çaresiz hissetmeye başlar.

Finallerinin başlamasına çok bir süre kalmasına rağmen kafası çok bozuk olduğu için üniversitenin yakınlarında genelde öğrencilerin takıldığı salaş bir bara giden Ashton’ın niyeti sadece biraz kafa dağıtıp eve dönmektir. Ancak işler hiç de planladığı gibi gitmeyecektir! Çünkü tesadüfe bakın ki o dönem pek çok ünlü modellik ajansı için yetenek avcılığı yapan bir menajer de Iowa’daki bu alakasız barda içmektedir! Barda bir bakanı tekrar baktıracak kadar yakışıklı olan Ashton’ı görür görmez ona teklif götüren menajer başta olumsuz yanıt alsa da Ashton’a teklif ettiği iş Calvin Klein için modellik yapmak olunca genç yıldızımız bu teklifi kabul eder. Çünkü Ashton bu sözleşmeden ciddi bir para alacaktır ve bu para belki de canı kadar sevdiği Michael’in daha iyi bir hayat yaşamasına yardımcı olacaktır.

Nihayetinde Ashton “o gece” alelade bir barda aldığı teklifi kabul eder ve istemeyerek de olsa okulunu yarım bırakarak profesyonel modellik kariyerine atılır.

Etkinlikler Burada!

Evren Ashton’a Çalışıyor!

Yüzü olduğu marka Calvin Klein olunca, Ashton’ın güzel yüzünün ve müthiş aurasının Hollywood camiası tarafından fark edilmesi de çok uzun sürmez. “Artık hayatımı modellikle kazanırım” dediği noktada yine reddedilmesi güç bir teklif alan Ashton bir anda efsane tv dizisi That 70’s Show’un Kelso’su oluverir. 2 sezon süreceği planlanan dizi büyük ilgi görüp 8 sezona uzayınca Ashton Kutcher da şaşkın ve avanak Kelso karakteriyle yönetmenlerin dikkatini çeker. Sonrasında Butterfly Effect, Just Married, Dude Where Is My Car? gibi bol gişeli yapımlarda rol aldıktan sonra Demi Moore ile sansasyonel bir evlilik yapar.

Ancak 7 yıl süren bu evlilik, Ashton’ın henüz o 15 yaşındayken That 70’s Show setinde tanıştığı Mila Kunis’e aşık olmasıyla sona erer. Yani anlayacağınız konu Ashton Kutcher’ın hayatı olduğunda kader ağlarını örmekten bir an bile geri durmaz! Hatta kadere bakın ki dizide partner olan iki karakteri oynayan Kutcher ve Kunis arasında geçen bir öpüşme sahnesi o dönem 16 yaşında olan Mila Kunis’in de hayatındaki ilk öpücüğüdür!

“Yakışıklı Aktör” Tanımının Ötesinde Bir Adam

20 yıllık televizyon ve sinema kariyerinde bir sürü başarılı işe imza atan Ashton Kutcher’ı artık eskisi kadar ekranlarda göremeyişimizin işe geçerli bir sebebi var. Çünkü kendisi uzun yıllardır Silikon Vadisi’nde faaliyet gösteren start up’larla ve internet dünyasıyla ilgileniyor. Teknolojiye olan kişisel ilgisi bir yana sosyal yönü de olan projelere yaptığı yatırımla da kalpleri fetheden Kutcher, aynı zamanda dijital ortamda gerçekleşen her türlü çocuk istismarı ve çocuk pornografisi ile savaş veren Thorn adlı şirketin de sahibi. Tabii ki Ashton Kutcher’ın, sevgili ikizi Michael’in hastalığı selebral palsi konusunda verdiği çalışmalar da hiç yabana atılacak gibi değil.

Geçtiğimiz günlerde Donald Trump’ın ırkçılık içeren göçmen politikalarına da karşı durduğunu açık yüreklilikle açıklayan Kutcher, 40 yaşını sürdüğü bugünlerde hayatın kendisine yaşattığı zorlukların ve derslerin muhteşem bir kokteyli gibi değil mi?

Etkinlikler Burada!

Türkçe