BGDBİ #4: CMYLMZ’a Dönüşmeye İlk Adım

Elini attığı her işte harikalar yaratan ve sokakta anket yapsak 100 kişiden en az 90’ının hakkında iyi şeyler söyleyeceği Cem Yılmaz, bugün öylesine güçlü bir figür ki insan ona bakınca bu cin fikirli adamın sanki Cem Yılmaz markasıyla doğduğunu düşünüyor. Ama söz konusu Cem Yılmaz bile olsa ‘‘o işler öyle olmuyor’’ ve insan başarıya giderken yeteneğe, çok çalışmaya ve tabii ki olaya sihirli dokunuşunu yapan şanslı bir karşılaşmaya ihtiyaç duyuyor.

Bakalım Cem Yılmaz’ın hayatına o sihirli son dokunuşu yapan gecenin öyküsü neymiş?

Kapalıçarşı Çocuğu Cem!

23 Nisan 1973 tarihinde doğan Cem Yılmaz, 11 yaşına kadar İstanbul’un en eski ve en renkli semtlerinden olan Samatya’da büyür. Burada gerçek İstanbul’u iliklerine kadar yaşayan Cem, yaz tatillerinde de Kapalıçarşı’da dükkanı olan amcasının yanında çalışır. Sabahtan akşama kadar dükkana girenleri ve geleni geçeni seyreden Cem’in o engel olamadığı gözlem yeteneğinin kaynağı işte tam da bu dükkandır!

O yıllarda, sonradan yaratacağı milyon dolarlık karakter Arif Işık’ın minyatür versiyonu olan Cem Yılmaz bir süre sonra, yine doğuştan gelen iletişim becerisiyle, karşılaştığı herkesle konuşmaya başlar. En az kendisi kadar komik olan babası Arif Yılmaz’ın ‘’Bu çocuk iş bitirici, ağzı da iyi laf yapıyor. Biz bunu turizmci yapalım.” vizyonu ile kendini turizm meslek lisesinde bulan genç Cem, buradaki zor koşulları da lehine çevirmeyi başarır. Otel stajlarında günde 60.000 bardak sildiğini ve bu süreçte sadece insanları izlediğini ifade eden Cem Yılmaz edindiği ‘Turist Ömer Zekası’’nı bu deneyimlerine borçlu olduğunu her fırsatta dile getirir.

Leman Günleri…

Etiler Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’ni bitirdikten sonra Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otel Yönetimi bölümüne başlayan Cem Yılmaz, hayatındaki ilk kırılma noktasıysa hayatını ‘’mizah yaparak’’ kazanmaya karar verdiği o andır. Otel mutfaklarında, house keeping departmanlarında ve resepsiyonlarda çalıştıktan sonra ait olduğu yerin masabaşı olduğunu fark eden Yılmaz’ın hayali elbette 9-6 masabaşı bir iş değildir!

O dönemde ufak ufak karikatür denemelerine başlayan Cem Yılmaz, çizim konusunda kendine çok güvenmese de Kapalıçarşı yıllarından beri sürekli geliştirdiği Turist Ömer Zekası’nın da katkısıyla, geneli yakalayan şakalar bulur. İşte bu şakaların verdiği yetkiye dayanarak bir gün Leman dergisinin kapısını çalan Yılmaz, Mehmet Çağçağ’ın dikkatini çekmeyi başarır. Cem Yılmaz’ın şakalarına ve yaklaşımına bayılsa da çizimlerini teknik açıdan yetersiz bulan Çağçağ, bu noktada Cem Yılmaz’a ‘’şakalar senden çizimler benden’’ şeklinde bir anlaşma sunar ve olaylar gelişir…

Etkinlikler Burada!

Cem Yılmaz’ı CMYLMZ Yapan Gece

Bir süre Leman’da Çağçağ’ın öğrencisi olarak çalışan Cem Yılmaz’ın keyfi yerinde olsa da onun için esas serüven Leman’da geçirdiği 3. yılın sonunda başlayacaktır. Çünkü o yıllarda pavyonlar ve sabahtan akşama kadar kötü müzik çalan barlarla dolu olan İstiklal Caddesi’nde, tam da Leman dergisinin bulunduğu binanın zemin katında, Beyoğlu çevresinde takılan çizer ve mizahçıların rahatça vakit geçirebilmesi için Leman Kültür adıyla yeni bir mekan açılır.

Böyle mütevazı bir nedenle 30 Eylül 1994 tarihinde açılan Leman Kültür, dönemin Taksim bohemleri tarafından öyle çok sevilir ki açıldıktan kısa bir süre sonra Leman Kültür’de boş yer bulmak hayal gibidir. Bu hevesli ve nitelikli kalabalığı değerlendirmek isteyen Leman ekibi, mekanda doğaçlama tek kişilik gösteriler yapma kararı alır. Bir nevi open stage etkinliği olan bu gecelerde, sahne sadece ünlü mizahçılara değil kendine güvenen gençlere de açık olacaktır. O gece bu şovlardan birini izlemeye giden Cem Yılmaz’ın hiç aklında yokken sahne ile tanışması da işte tam da burada gerçekleşir. Aurasıyla ortamda hemen dikkat çeken Yılmaz, o sırada gösterisini yapan mizahçı tarafından sahneye çağırılır ve o meşhur ‘’sahne tozu’’ klişesi tam da orada Cem Yılmaz’ı beklemektedir! O geceden sonra Leman Kültür’ün işletmecileri tarafından her hafta sahneye çıkması için cesaretlendirilen Cem Yılmaz, her hafta sahneye çıkar ve onu izlemeye gelen meraklı kitle her geçen gün daha da kalabalıklaşır.

Bu gösterilerden sadece birkaç ay sonra yolu Yılmaz Erdoğan’la kesişen ve Bir Demet Tiyatro ile oyunculukla tanışan ve bugün memleketin en önemli adamlarından biri olan Cem Yılmaz’ın hikayesi, hayatın ne kadar cömert, şaşırtıcı ve güzel sürprizlerle dolu olduğunu kanıtlamıyor mu?

Etkinklikler Burada!

Türkçe